ben diyeyim yüzyıl önce, siz deyin yüzyıl sonra. herkesin zaman kavramı farklıdır. onun hikmeti ise yaradandadır.
sadece çocukların inandığı ulaklar varmış, günahsızları ve saf kalplilerin. kimisi korkutucu babasından kurtulmak için beklermiş ulağı, kimisi anasının dırdırından kurtulmak için, kimi yarenine kavuşmak için. bir de haberi yayan varmış. ulağın başından geçenleri anlatırmış o da.
herkesin tahayyülünde kötü ve iyi var dermiş haberi yayan. kötüleri beğenmediğin insan olarak tahayyül ettirmiş: kimisinin hayalinde babası, kimisinin hayalinde anası, kimisinin hayalinde hancı olurmuş. ulağın soyu sopu da aynı mesajı yayarmış. hepsi ulakmış, hepsi mesaj yayarmış.
el ayak çekilince, kurtlar kuşlar uyuyunca, eski ahırda anlatılırmış ulağın hikayesi. sadece çocuklara. ulak haksızlık edenlerin, bilip de susanların, göz yumanların, insan öldürenlerin günahkar olduğunu söylermiş. herkesin kötü insan tahayyülü farklı imiş, herkesin ulağı da farklıymış o yüzden. kimisinin aklında yağız bir delikanlı, kimisinin hayalinde sürmeli korkutucu bir adammış ulak. ulağın rivayeti herkeste farklı duygular uyandırırmış bu yüzden. her insan farklı olduğundan.
zaman ve mekandan bağımsızmış ulağın mesajı. herkese hitap edermiş, ama en çok çocuklar anlarmış. bilip de bilmemezlikten gelenler, görüp de yok sayanlar suça ortak sayılırmış. günahkarlar kimi ulakları öldürmüşler, kimilerine işkence etmişler bu yüzden. ulağa inananlar kendilerinin günahkar olmadığını sanırlarmış hep. kimse içine bakmazmış. ulağı sadece zor vakitlerde hatırlarlarmış. bilinen son ulak ıssız bir köyde öldürülmüş, sadece ona inanan çocuklar ve birkaç kişi üzülmüş olanlara. kalbi kararanlar, görmemezlikten, bilmemezlikten gelenleri bir hastalık tutmuş. derileri soyulmuş, gözlerinin feri gitmiş, sudan korkar olmuşlar. çocuklar köyü terkederlermiş hikayenin sonunda.
anlatan şöyle dermiş hikayenin sonunda:
tutmak tutunmak aslında. o yüzden herkes kendi ulağını arıyor. habercisini. kurtarıcısını.
ama aslında herşey sonlu ve yanlı. aslında herşey tekil. başkasının ulağı size uygun haber getirmez. herkesin kurtuluşu farklı.
şaşırıyorsunuz,
biliyorum...
soruyorsunuz sonra,
ulağı,
merak ediyorsunuz, cismini, cemalini...
zaman meselesi bunlar
belki büyüsünü kaybeder diye laflarım
büyüsünü kaybeder gözlerim diye
zamana bırakın onun cismini
hayat zaman meselesidir
gündüz rüyanız, gece korkularınız
zamanla iyileşir derin yaralarınız
i̇lk duyuşta edemez belki tahayyül insan
sevmelerin yolu bu değildir.
zamanla olur herşey ve zamanın sırrı yaradandadır.
Yorum Gönder