Mavi bir uçurtma ,ipi alabildiğince uzun,gök yüzü kadar mavi ama...
ipi sıkı sıkıya elimde,yetmedi birde belime doladım,makara yerde,lazım oldukça çekiyorum makaradan,bir tutam daha ipi salıyorum gök yüzüne...
ışıl ışıl gözlerim var,berrak mı berrak,umut doluyum,bıçkın bir delikanlı olacağımın sinyallerini veriyorum çevremdekilere...
hayat salıncağımın cıtkırıldım evrelerini sallandırıyorum şimdilerde gök yüzüne
ama elbet büyüyeceğim
elbet bende büyüyecek ve yetişkin olacağım...
merakla bekliyorum
gelecekteki dünyamda beni bekliyor!
bekleşiyoruz beraber!
ben beni neyin beklediğini şimdilerde pek umursamıyorum.
elimde mavi uçurtmamım ipi...
dünyada bekliyor dedikya,evet bekliyor,çatlak toprakların bir damla suyu hasret edişleri gibi bi hasretle,
yangına verilmiş bir üsküdar sırtı cumbalısının tulumbacıların yolunu gözleyişi gibi...
hep su üzerine beklentileri var dünyanın benden!
annem âmâ olmuş ağlamaktan, yetmemiş,sıra sende diyor ekabir tayfa,çabuk büyü,
olgun gözyaşların lazım bize!
habersizim,masumum,mavi uçurtmam salınıyor gökte...
büyüyorum kendimden habersiz,büyüyorum uçurtmamdan habersiz,
büyüyorum,ekabir adamların dört gözüde bende!
ağrısız sızısız bir dünya umuyorum, doğum sancılarını hatırladıkça anamın, ben dünyaya gelirken
hıçkırıksız bi dünya umuyorum,kıçımdaki ilk şaplağın kızarıklığını gördükçe
haysiyetli bi dünya hayal ediyorum Fatihi zehirleyen kahve fincanında kalan telveleri seyrederken!
düşüncelerim kadar uzun ipi olsa keşke uçurtmamın!
ve rüzgar hep istediğim kıvamda esse keşke...
çocukça düşler işte!
ağlatmaktan bahsederken kurduğum düşlere bak
ağlatmak evet,kana bulanmış hıçkırıklarla ağlamak,
kana kana ağlayabilseydim keşke anacığımın dizinde diye diye ağlamak!
gök yüzü kadar mavi uçurtmam karanlık dünyamıza inmek istemiyor
aid olduğu coğrafyaların özlemi var ondada
bende olduğu kadar!
sağlı sollu kamelyaların,hanımellerinin kokusunu yoldaş ederek yürüdüğüm yollarım vardı rüyalarımda,
pembesi, beyazı,her şeyin en masumu,
en çok hoşuma gidende gök yüzüne saldığım mavi uçurtmamdı..
minare boyu yükselttim diye akranlarım arasında övünç sebebim olan!
minarelerimin boyu kısaldı artık,
hüzzam makamında okunuyor tüm ezanlar!
içi boş cübbelerin imametine emanet kürsüler,mihraplar!
uçurtmamın ipiyle boğabilsem keşke küfre çanak tutanları,
yada gözyaşımla!
evet evet daha muteber olanla yapmalıyım bu ulvi vazifeyi,
hıçkırıklarımın önüne katıpta,çağlamalıyım,dizgin tanımaz şattül arab misali
köküne kibrit suyu döke döke göz kapaklarımın
kükürt dioksitli yağmurlar yağdırmalıyım...
"annem beni yetiştirdi,bu vatana yolladı,al sancağı teslim etti,Allah'a ısmarladı" mısraları dilimde nakarat
al sancağı,ver parayı diyen ciğersizlerin kalplerine ürperti sala sala yürümeliyim,
korkudan ölecekmiş gibi olmalı beni gören vatanmenkul pazarı esnafı!
güzel günlerin hülyalarına dala dala salındırmalıyım uçurtmamı,
ipimin yettiği yere kadar...
uç sevgili uçurtma,mavi ve berrak...
büyü sevgili çocuk,
büyü...
Yorum Gönder