her şerde bir hayr vardır.

De omni re scibili et quibusdam aliis.

26 Temmuz 2010 Pazartesi zaman: 11:54 Gönderen mistrafantastic 1 Comment


Ben gül tarlalarının kokusunda büyüdüm çocuk. Gecenin bir yarısı gül tarlasına inen adamlar gördüm, elleri hep dikenliydi. İlân-ı aşk gibiydi emekleri. Bir gül gündüz vakti koparılırsa ondan gül yağı  çıkmaz çocuk. Karanlıkta kopardıklarından gülleri, dikenin acısını bilerek ama göremeden, görmek de istemeden hiç, kan içinde kalan parmaklar gördüm. Karanlıkta kan gülden farklı görünmez çocuk. Gül yağı, gül suyu, gül güzeli, gün goncası, gül işi… Kansız olmaz hiç. Dedem aşk edermiş bunlarla. Dedem gülünün solduğu akşam öldü, gömmedim daha. Kervanlar kalkarmış topraktan Mekke’ye, Mekke’den toprağa. Dedem üç kere görmüş Kâbe’yi,  Allah’ın hakkı der, “üç kere gördüm Kâbe’yi”. Atlarla dört ayda geçerlermiş çölü, iklimi. Dedem güzel dualar ederdi çocuk. Ölümü de koymadı hiç adam yerine. 
Gül işi işte, kansız olmaz hiç. Eskiden çocuk, şehrimin bütün karpuz çeşmelerinde gül şerbeti akıtılırdı kandil geceleri. Camiden çıkanlar, yeni dağılmış ilkokul gibi sevinirdi. Adamların dilleri şerbeti içince gülden yanardı. İnsanlar gül kokarsa çocuk, sokaklardaki bankamatikler kapanır. Düşün bir hele, ya insanlar insan kokarsa çocuk?
Gülleri çocuk, çelikle çoğaltırlar. Seni bir dalı kesip de dikiyorum dilime. Kalbim senden yanıyor. Topraklardan toprak, günlerden kandil, dua ek, insan biç, insan büyüt. Şimdi çeşmelerden gül şerbeti akmıyor artık. Şehrimde dükkânlar, gönlümüz satılırmış gibi güllerimiz de Pazar eşyası. Sevgiliye bile gül yetiştirmiyorlar artık. Kan ter içinde kalmıyor âşıklar.
Dedem kervanlarına gül yüklermiş, ah be çocuk…
Bülbülün değil, gülün değil, şairin değil çocuk, dikenin acısında susuyorum.

Y. Deniz Öz

1 Response so far.

  1. "Gül işi işte, kansız olmaz hiç."
    Gül işi işte, nazsız olmaz hiç.
    Gül işi işte, bülbülsüz olur mu hiç?

    Kalemine sağlık...

    fecristan

Yorum Gönder

    Öndeki blogu takip et!